31 Aralık 2016 Cumartesi

Atatürk'ün Bağevi ve Yıkılmaya Yüz Tutmuş Tarihi Bağevi

Tarihi bağevlerinin mücadelesi 

Ankara tarihine tanıklık etmiş bağevleri, ya yıkılmaya yüz tutmuş şekilde ya da tarihi dokusu bozularak yapılmış belediye kursları biçiminde ayakta durmaya çalışıyor.  Bütün tehlikelere karşı içinde yaşayan insanlar ya da belediyeye bağlı meslek edindirme kurslarına çevirilmiş durumda olan bağevleri yetkililer tarafından hep göz ardı ediliyor. 

Ankara Çerçi Sokak’ta bulunan tarihi bağevi 48 yıldır içinde yaşayan bekçi ailenin yaşam mücadelesine tanıklık ediyor. Yıkılmaya yüz tutmuş tarihi bağevi 1976 yılından beri restorarasyon çalışmalarına başlanması için bekliyor. Geçtiğimiz yıllarda üçüncü katı çökmüş olmasına rağmen gelen yetkililerden bir buçuk yıldır haber alınamıyor. Restorasyon çalışmalarına başlayacaklarını belirten yetkililer hiçbir şekilde tarihi yapıyla ilgili bir buçuk yıldır harekete geçmiyorlar. Bu olayın en büyük tanığı Ayşe Sızgıç (75),  48 yıldır tarihi binada geçen yıllarını anlatıyor.

48 yıl önce de harabeydi


 30 Haziran 1968 yılında 3 çocuğu ve ikinci evliliği olan eşiyle tarihi bağevine geldiklerinde dahi harabe olduğunu söyleyen Ayşe Sızgıç, “ Biz ailecek buraya geldiğimiz de harabe bir yerdi. Bizden önce oturan aile gittikten sonra 2 yıl boş kalmış. Bu sürede her yerini talan etmişler. Geldiğimiz cam çerçeve heryer kırıktı. Benim eşim inşaat boyacısı ve buranın her şeyini o tamir ettirdi. Elektrik kablolarına kadar çalıp götürmüşler.” ifadesine yer veriyor. Sızgıç, ev sahibi olan Ahmet ve Ayten Kışlalı çiftinin arsasına bekçilik yapmak için 48 yıl önce geldiklerini ve o yıldan bu yana burada yaşadıklarını dile getiriyor.

Bağevi 150- 200 yıllık

Söylenilenlere göre tarihi bağevi 150- 200 yıllık bir geçmişinin olduğunu ve Kurtuluş Savaşı dönemi kaçan Ermeni bir aileye ait olduğu ifade ediliyor. Keçiören İlçesi’nde bu tarz eski bağevlerinden birçok sayıda olmasına rağmen günümüze ihmaller ve modern bina yapma hırsı sonucu çoğu yok olmuş veya yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmiş durumda. Ayşe Sızgıç’ın anlattıklarına göre; “ Bu çevrede çoğunluk gecekonduydu ama bizim eve benzer birkaç katlı tarihi evler vardı. Ya yakıldı yada talan edilip yıkıldı. Örneğin, Nurgül Sokak’ta içi çini işlemeli ve dışında ahşap oymalı tarihi bağevi vardı. Ama şimdi gidip bakarsanız eğer yerinde beton yığınları yani binalar var.” açıklamasına yer veriyor. Kızı Zennube Sızgıç ise (52), “ Şuan BELMEK ( Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları) olan yer önceleri Atatürk’ün bağeviymiş. Ben bunu birkaç kişiden duydum. BELMEK olmadan önce burası Güler Etüt Eğitim Merkezi’ydi. Ben yıllarca Güler Etüt Eğitim Merkezi’nde çalıştım. O zamanda belediyeye aitti ama şuan çok değişiklik yapılmış. Bağevinin hemen yanında ki park bağevinin bahçesiydi.” sözleriyle olaya dikkat çekiyor.

Atatürk’ün bağevi


Ankara’nın Keçiören İlçesi Etlik Mahallesi Dr. General Tevfik Sağlam Caddesi 172 numarada ki bağevi Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi dokusu değiştirilerek BELMEK (Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarına) haline dönüştürülerek kullanılmaya başlandı. Söylenenlere göre Atatürk’ün bağevi olan yapı eski günlerden bu yana dış yapısı olarak değişikliklere uğratıldı. 1960 – 65 yıllarda Türkiye İş Bankası’nın lojmanı olarak kullanılan tarihi yapı Etlik Emlak Bankası Konutları yapıldığı zamanda yandığı söyleniyor. Aslan tokmaklı işlemeli tarihi bağevinin bahçe kısmında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı tarihi bağeviyle uyuşmayan tarihi yapıya zarar vererek ek yapı oluşturulmuştur. Tarihi bağevinin önünde görüntüsüne yakışmayan birde Kulübe bulunuyor. Söylenenlere göre tarihi yapının iç kısmında havuzlu fiskiye bulunuyordu. Günümüzde bu yapıdan eser bulunmamaktadır.